Rinoplasti yani burun estetiği ameliyatı; şekil olarak burnundan memnun olmayan hastalara uygulanır. Şekil bozukluğu yanında bu hastaların önemli bir kısmına burundan nefes alma problemleri de eşlik eder.
İdeal bir rinoplasti ile hem şekil bozuklukları düzeltilir hem de burundan rahat nefes alma sağlanır.

Şekil bozukluklarının tam olarak ortaya konması önemlidir. Burun yüzün merkezi konumunda olduğundan güzelliği belirleyici önemli bir yapıdır. Bu sebeple yüzün diğer bölgeleri ve yapılarıyla uyum içinde ve oranda olması gerekir. Özellikle yan profilden, çene ucu ve alın, önden ise kaşlar, gözler ve elmacık kemikleri burun ile birlikte değerlendirilmelidir.

Hastalık yoktur hasta vardır kuralı burada da geçerlidir . Hastanın beklentileri ameliyat öncesi dönemde tam olarak anlaşılmalıdır. Bazen ikinci bir görüşme hasta cerrah ilişkisinin sağlığı açısından daha yararlı olabilir.

Hastanın ameliyattan beklentileri cerrah tarafından anlaşıldıktan sonra bu beklentilerin uygulanabilirliği tartışılmalıdır. Yüksek ya da karşılanması mümkün olmayan beklentiler ile ameliyata girmek hem hasta hem de cerrah açısından yıpratıcı olacaktır.

Rinoplasti estetik bir ameliyat olmakla birlikte aynı zamanda fonksiyonel bir amaç da barındırır. Burundan kaynaklanan nefes alma zorluğu nedeniyle derin uyku süreleri kısalır, kalitesizleşir . Gece ağızdan nefes almaya bağlı kuruluk ve bu nedenle sıkça su içmek gerekebilir. Bu durum sabah yorgunluğu, mutsuzluk, sinirlilik gibi şikayetlere yol açabilir.

Rinoplasti ameliyatı genel olarak açık ve kapalı teknik ile yapılmaktadır. Her tekniğin kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır. Tüm burunlara aynı tekniği uygulamak gereksiz dezavantajları üstlenmek olacaktır. Ancak komplike ve burun ucuna müdahale gereken durumlarda açık teknik daha avantajlıdır.

Ameliyat öncesi planlama önemlidir. Bunun için değişik yönlerden burun fotoğrafları çekilir ve ameliyat sonrası olası görünüm belirlenir.

Ameliyat genel anestezi altında yapılır ve uygulanan tekniğe göre değişmekle birlikte 2-3 saat sürer. Eğer daha önce burun ameliyatı olunmuşsa burun dışı bölgelerden kıkırdak ihtiyacı ortaya çıkabilir. Bu ihtiyacı karşılayabilecek olası bölgeler  kulak ve kostal kartilajıdır.

Burun ameliyatı sonrası  burun içi silikon splint uygulanır ve  3 ile 5 gün sonra çekilir. Cerrahi travmaya bağlı bir miktar şişlik ve morluk olması kaçınılmazdır ve 3. gün en fazla olduğu zamandır. Bundan sonraki süreçte gittikçe azalır ve 10. günde morluklar ortadan kalkar. Şişlik ilk 3 hafta belirgin olarak azalır ancak tam olarak geçmesi bir yılı bulur. Özellikle ilk aylarda yüksek yastıkta yatmak, lenf akışını hızlandırması bakımından burun  üzerine iki parmakla gözlere doğru yapılacak masaj şişliği azaltmada yardımcı manevralardır. İlk haftalarda başın yatış pozisyonuna bağlı olarak ortaya çıkan burun içi tıkanıklıklar geçicidir ve dokulardaki ödem azaldıkça pozisyonel bu değişim azalır. Burun derisi ilk aylarda sert ve hareketsiz, 6 ay sonrasında yumuşak ve hareketlidir.

Sonuç olarak başarılı bir burun ameliyatını hem fonksiyonel hem de estetik açıdan değerlendirmek gerekir. Şekil olarak orantılı ve göze hoş gelen bir burun yüzün diğer yapılarıyla da uyumludur. Fonksiyonel açıdan başarı ise burun pasajını daraltan septum deviasyonu, konka hipertrofisi (burun eti), valv kollapsı gibi nedenlerin ortadan kaldırmış ve hava türbulansının normal hale getirmiştir.

 

Bir Yorum Yazın